Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Eskişehir ceza avukatı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Özel Hükümler başlıklı ikinci kitabının Topluma Karşı Suçlar başlıklı üçüncü kısmında yer alan Birinci Bölüm Genel Tehlike Yaratan Suçlar başlığı altında düzenlenen md. 179 hükmünde öngörülmüştür.

Madde Metni

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.[68]

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”

Madde Gerekçesi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun madde gerekçesi şu şekildedir;

MADDE 179.– Madde metninde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu tanımlanmıştır.

Birinci fıkrada tanımlanan suç, kara, deniz, hava veya demiryolu ula­şımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiş­tirerek, kullanılamaz hâle getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olunması ile oluşur.

İkinci fıkrada ise, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşa­bilmesi için, aracın, tehlikeli bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerekir. Ara­cın sevk ve idaresinin salt trafik düzenine aykırılığı bu suçun oluşumuna neden olmayacaktır. Bu suçun oluşabilmesi için, aracın trafik düzenine ay­kırı olarak ve ayrıca kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehli­keli olabilecek şekilde kullanılması gerekir. Bu suç ayrıca, trafik güvenliği için öngörülmüş bakım ve onarımlar yapılmadan aracın trafiğe çıkarılması hâlinde de işlenebilir. Ancak bunun için ayrıca, gerekli bakım ve onarımı yapılmamış aracın trafiğe çıkarılması suretiyle kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından bir tehlikeye neden olunması gerekir. Bu bakımdan söz konusu suç, somut tehlike suçu niteliği taşımaktadır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişinin cezalandırılması öngörülmüş­tür. Bu bakımdan, örneğin, uzun süre araç kullanmak dolayısıyla yorgun ve uykusuz olan kişilerin araç kullanmaya devam etmesi hâlinde de bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir.”

Suçunun Unsurları

1-Suçun Maddi Unsurları

a- Fail ve Mağdur

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda fail, herkes olabilir. Dolayısıyla bu suçun özgü suç niteliğinde olmadığı söylenebilir.

Türk Ceza Kanunun md. 179 hükmünde öngörülen suçun mağduru belli bir kişi olmayıp, maddede öngörülen fiillerden birinin gerçekleşmesi halinde zarar görecek olan kişilerdir.

b- Suçun Konusu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile korunan hukuki değer, toplumun hayatı, sağlığı ve malvarlığına zarar gelme korkusunun önlenmesi yani kısaca toplumun huzuru denebilir.

Suçun maddi konusu ise, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçları ile bu araçların güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işaret ya da geçiş, varış veya iniş yolları üzerine konulan şeyler ya da teknik işletim sistemleridir.

c- Fiil

Eskişehir ceza avukatı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

1-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun düzenlendiği TCK md. 179/1 fıkrasında öngörülen düzenlemeye göre suça konu fiil;

  • Trafik akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirme,
  • Kullanılamaz hale getirme,
  • Konuldukları yerden kaldırma,
  • Yanlış işaretler verme,
  • Geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyma veya
  • Teknik işletim sistemine müdahale etmedir.

Yukarıda sayılan seçimlik hareketli fiillerden birinin işlenmesi ile suç oluşmaktadır.

Örneğin, trafik işaret levhalarını yerinden sökme veya sprey boya ile üzerini boyama veya tren raylarına geçişi engelleyici cisim koyma trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmaktadır.

2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun düzenlendiği TCK md. 179/2 fıkrasında öngörülen düzenlemeye göre suça konu fiil;

  • Ulaşım araçlarını tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmedir.

Örneğin, trafikte makas atarak ilerleme, drift atma, yerleşim yeri bölgesinde alçak uçuş, aracın gerekli bakım onarımı yapılmadığı halde trafikte seyretme gibi fiiller trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmaktadır.

Bu suçun oluşabilmesi için kişilerin malına, canına zarar gelmesi şart değildir. Maddede öngörülen fiillerden birinin işlenmesi neticesinde herhangi bir trafik kazası meydana gelmese dahi suç oluşacaktır.

3-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun düzenlendiği TCK md. 179/3 fıkrasında öngörülen düzenlemeye göre suça konu fiil;

  • Emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanmadır.

Karayolları Trafik Yolları Yönetmeliği 97. maddesi uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.

Eskişehir ceza avukatı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

Adli Tıp Kurumu raporlarında belirtildiği üzere kişinin vücudundaki alkol oranı saatte %15 oranında azalmaktadır. Bu nedenle ölçüm yapıldığı saat ile fiilin işlendiği saatin gözetilmesi ve alkol oranının doğru tespit edilmesi suçun oluşup oluşmadığının anlaşılması bakımından elzemdir.

Belirtmek gerekir ki kişinin sırf alkol veya uyuşturucu madde etkisinde araç kullanması suçun oluşması için yeterli değildir. Suçun oluşması için kişinin kullandığı alkol veya uyuşturucu madde etkisi ile güvenli bir sürüş yapamayacağını bildiği halde araç kullanması gerekir.

Alınan alkol veya uyuşturucu maddenin sürüş güvenliğini etkileyip etkilemediğinin her somut olayda kişi bazında tıbbi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

2- Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Manevi Unsuru

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun manevi unsuru kasttır. Madde metninden anlaşılacağı üzere suçun işlenmesinde özel kast aranmamaktadır. Buna göre suçun oluşabilmesi için failin bilerek ve isteyerek suça konu fiilleri gerçekleştirmesi gerekmektedir. Son olarak kanunda suçun taksirle işlenebilen hali özel olarak düzenlendiği için trafik güvenliğini tehlikeye sokma fiilinin taksirle işlenmesi de mümkündür.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Cezası

Eskişehir ceza avukatı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu düzenleyen;

  • TCK md. 179/1 hükmünde öngörülen fiilleri işlemenin cezası, 1 yıldan 6 yıla kadar hapistir.
  • TCK md. 179/2 hükmünde öngörülen fiilleri işlemenin cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapistir.
  • TCK md. 179/3 hükmünde öngörülen fiilleri işlemenin cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapistir.

Teşebbüs

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, fiilin bölünebilir nitelikte olması nedeniyle teşebbüse elverişli bir suçtur. Suçun icra hareketinin failin elinde olmayan nedenlerle tamamlanamaması halinde suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılır.

Suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde Türk Ceza Kanunu md. 35 uyarınca verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. İndirim oranını hakim takdir edecektir.

İçtima

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, somut tehlike suçu olduğundan, kanunda sayılan seçimlik hareketlerden birinin işlenmesi halinde genellikle Türk Ceza Kanununda öngörülen kasten yaralama, kasten öldürme, taksirle yaralama, mala zarar verme gibi başka suçlar da işlenmektedir. Bu durumda farklı neviden fikri içtima kuralları uygulanarak fail hakkında yalnızca cezası ağır olan suçtan dolayı ceza verilecektir.

Soruşturma-Kovuşturma ve Uzlaştırma

TCK md. 179 hükmünde öngörülen suç, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan değildir. Yani bu suçun işlenmesi halinde soruşturma-kovuşturma re’sen yapılmaktadır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu md. 253 hükmü uyarınca Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, uzlaşmaya tabi suçlardan değildir.

Seri Muhakeme

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu md. 250 hükmü uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun 2. veya 3. fıkrada öngörülen şeklinin işlenmesi halinde fail hakkında yapılan soruşturma sonunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır.

Seri muhakeme usulünde kovuşturma aşamasına geçilmeksizin Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61/1 hükmünde belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler.

Şüphelinin seri muhakeme usulünü ve Cumhuriyet savcısı tarafından belirlenen sonuç yaptırımı kabul etmesi halinde Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli Asliye Ceza Mahkemesinden talep eder.

Asliye Ceza Mahkemesi, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra şartların gerçekleştiği, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu ve dosyadaki mevcut delillere göre mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere CMK md. 250 uyarınca hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. 

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Zamanaşımı

Zamanaşımı, Türk Ceza Kanunun 66. maddesinde öngörülmüştür. Buna göre, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun TCK 179/1 hükmünde öngörülen fiilin işlenmesi halinde ceza üstsınırı gözetildiğinde dava zamanaşımı 15 yıldır. Ceza zamanaşımı ise 20 yıldır.

TCK 179. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında öngörülen şekillerinde ise ceza üst sınırının 5 yıldan az olması sebebiyle dava zamanaşımı 8 yıldır. Ceza zamanaşımı ise 10 yıldır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yargıtay Kararları

Eskişehir ceza avukatı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

YARGITAY CEZA GENEL KURULU

Esas Numarası: 2012/12-1567

Karar Numarası: 2014/63

“…Sanık hakkında 05.07.2009 gün ve 997670 sıra numaralı trafik idari para cezası karar tutanağı ile 2918 sayılı Kanunun 47/1-d maddesine aykırılıktan idari para cezası uygulandığı,

06.07.2009 tarihli kolluk fezlekesinde; “şüpheli Y. F.’nin sevk ve idaresindeki 06 … 99 plaka sayılı aracı ile idaremiz Atatürk Mahallesi, Osmanlı Caddesi üzerinden ters istikamette gittiği trafik ekibimizce tespit edilmiş ve hakkında Karayolları Trafik Kanununun 47/1-d maddesi gereği trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikle gösterilen diğer kural kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak suçundan idari para cezası uygulanmıştır” bilgilerinin yer aldığı,

Sanığın ifadesinde; 06 … 99 plakalı oto ile Atatürk mahallesi, Osmanlı caddesi üzerinde ters şeritten giderken görevli polisler tarafından yakalandığını beyan ettiği,

Yerel mahkemece tutanak tanıkları dinlenilmediği gibi, olay yerinde keşif yapılmadığı,

Anlaşılmaktadır.

5237 sayılı TCK’nun” Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin ikinci fıkrası;

“Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş olup, fıkrada belirtilen araçların trafik düzenine aykırı kullanımına bağlı olarak, kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı bakımından bir tehlikenin oluşması suç olarak kabul edilmiştir. Buna göre, maddede sayılan ulaşım araçlarının somut tehlike oluşturabilecek şekilde kasten sevk ve idare edilmesi halinde suç oluşacaktır.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Olay tarihinde sanık hakkında trafik akışına ters yönde olacak şekilde araç kullandığı gerekçesiyle trafik idari para cezası tutanağı düzenlenmiş ise de, sanığın seyir halinde bulunduğu yolun bölünmüş yol olup olmadığı, olay saati itibariyle yoğunluğun bulunup bulunmadığı, sanığın ters yönde ne kadar mesafe gittiği araştırılmamıştır.

Şu halde, olayda somut tehlike halinin oluşup oluşmadığının belirlenebilmesi için öncelikle tutanak tanıkları dinlenip olay yerinde keşif yapılarak, sanığın kolluk görevlilerince yakalandığı yolun bölünmüş yol olup olmadığı, yakalanma saati itibariyle yoğunluğun bulunup bulunmadığı, sanığın ters istikamette ne kadar mesafe gittiği ve bu yönde tehlike oluşturacak nitelikte tali yol ve kavşak olup olmadığı hususları tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumu takdir ve tayin edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir…”


YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/5778

Karar Numarası: 2016/2641

“…Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği, sanığın idaresindeki araçla olaydan kaç saat sonra hazırlandığı belirlenemeyen doktor raporuna göre 0,60 promil alkollü halde idaresindeki motosikleti ile seyir halinde iken olaya konu kavşak mahallinden hızını azaltmadan geçtiği sırada, seyir istikametine göre sağ taraftan, geçiş önceliğine uymayarak seyreden araç sürücüsü ile çarpması şeklinde gelişen olayda, olayın tek başına alkolden kaynaklandığına ve sanığın güvenli araç kullanamayacağına ilişkin her hangi bir tespit bulunmaması karşısında, sadece alkol kullanılmış olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığı ve sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup…”


YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/5588

Karar Numarası: 2016/1613

“…Sanığın, gece vakti, meskun mahalde, kullandığı kamyonetin direksiyon hakimiyetini kaybedip, yol kenarında bulunan işyeri kapısına çarparak, kapı ve duvarına zarar verdiği olayda; sanığın 120 promil alkollü olduğunun tesbit edildiği, iddianame içeriğinde sanığın adireksiyon hakimiyetini kaybedip, yol kenarında bulunan işyeri kapısına çarparak, kapı ve duvarına zarar verdiği da dava açıldığı gözetilerek, TCK’nın 179. maddesinin 3. fıkrası yollamasıyla 2. fıkrası gereğince trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken TCK’nın 44. maddesinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması…”


ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

ShentaWp Ayar

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.