Öğretmenin öğrenciye vurması, günümüzde daha nadir görülen durumlardan biridir. Öğretmenin öğrencileri üzerinde eğitim içinde disiplini sağlama amacıyla terbiye/tedip hakkı bulunmaktadır. Ancak, bu hak disiplin cezası vermek ile bedensel zarara yol açmayacak şekilde örneğin kulağını tutmak veya tek ayağı üzerinde durdurmak gibi davranış biçimleriyle sınırlı olup hiçbir zaman etkili eylemde bulunmayı kapsamaz.
Öğretmenin Öğrenciye Vurması Suç Mudur?
Yukarıda belirttiğimiz üzere öğretmenlerin terbiye hakkını kullanmaları, onlara öğrenciye tokat atma, cetvelle vurma, dövme hakkı vermez. Öğretmenin öğrenciye kasıtlı olarak vurması yani ona karşı fiziksel müdahalede bulunması Türk Ceza Kanununa göre suçtur.
Suç oluşması için öğrencide morluk, kanama gibi gözle görülür bir fiziksel zarar meydana gelmesi şart değildir. Zira kasten yaralama suçu hareket suçudur. Yani suçun oluşması için öğretmenin öğrencinin vücuduna acı vermesi veya sağlığının, algılama yeteneğinin bozulmasına neden olması yeterlidir.
Öğretmen kamu görevlisi olduğundan, işlediği kasten yaralama suçunun takibi şikayete bağlı değildir. Yani öğrenci veya veli, öğretmen hakkındaki şikayetini geri çekse dahi, suç soruşturması/kovuşturması re’sen yapılmaktadır.
Yargıtay özellikle son zamanlarda öğretmenin terbiye hakkını oldukça dar yorumlamakta ve öğretmenin öğrenciye vurması suç kapsamında değerlendirmektedir.
Öğretmenin Öğrenciye Vurması Cezası
Öğretmenin terbiye sınırlarını aşarak öğrenciye kasıtlı olarak fiziksel müdahalede bulunması kasten yaralama suçuna sebebiyet vermektedir. Ancak suçun ceza miktarı, öğrencide meydana gelen zarara göre değişkenlik gösterir.
Öğretmenin kamu görevlisi olması cezada artırım nedenlerinden biridir. Bunun dışında yaralamanın;
- Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ölçüde olması,
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
- Konuşmasında sürekli zorluğa,
- Yüzünde sabit ize,
- Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
- İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- Yüzünün sürekli değişikliğine,
- Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına,
- Ölüme neden olması halleri de ceza miktarını artıran sebeplerdendir.
EMSAL KARARLAR
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/10833
Karar Numarası: 2020/7606
“Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın öğretmen olarak görev yaptığı okulda mağdurun öğrenci olduğu, ders sırasında gürültü yapılmasına sinirlenen sanığın projeksiyon cihazını açmakta kullanılan çubuk ile mağdurun avuç içine bir defa vurmak suretiyle kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak üzerine atılı silahla basit yaralama suçunu işlediği gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, tedip hakkının kullanıldığından ve suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.”
YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/21323
Karar Numarası: 2012/28934
“…mağdur çocukların, öğretmenleri olan sanık M. Z.’in, zaman zaman kendilerine demir cetvelle, tokatla, bazen de tekme ile vurduğunu, kafalarını birbirlerine çarptığını beyan etmeleri ve anlatımlarının da birbirlerini doğrulaması karşısında, bu eylemlerin tedip hakkı sınırlarını aştığı gözetilmeden ve mağdurların anlatımlarına neden itibar edilmediği açıklanıp tartışılmadan, yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı…”
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2019/14989
Karar Numarası: 2019/20329
“…Dosya kapsamına göre, öğretmen olan şüphelinin, öğrencisi mağduru tokat atmak suretiyle yaraladığının iddia edildiği somut olayda, şüphelinin kastının mağduru yaralamak olmadığı, eyleminin tedip ve terbiye sınırlarında kaldığı ve hukuka uygun olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; şüphelinin eylemi neticesinde Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 10.10.2018 tarihli ve P 184030936 sayılı raporuna göre mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, mevcut delillerin şüphelinin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, mevcut delilleri ve suçun unsurlarına yönelik takdir ve değerlendirilmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden…”
ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK
