Tapu iptal tescil davası, bir taşınmaz üzerinde yapılan tasarrufun çeşitli nedenlerle geçersizliğinin tespiti ve tapu kaydının hukuken sakat olan tasarruf yapılmadan önceki hale getirilmesi için açılmaktadır. Örneğin muris muvazaası, inançlı işlem, irade sakatlığı, muvazaa, ehliyetsizlik gibi durumlarda tapu kaydında değişikliğe yol açan işlem sakat olacağından tapu kaydı da hukuka aykırı olmakta, tapu iptal tescil davası ile tapu kaydı hukuka uygun hale getirilmektedir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Tapu iptal tescil davalarında görevli mahkeme, uyuşmazlığın türüne göre değişiklik göstermekle birlikte, özel yetki kuralı bulunmaması halinde dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmaktadır.
HMK md. 12 uyarınca taşınmazın aynından doğan davalar, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır.
Tapu İptal Tescil Davasında Harca Esas Değer
Tapu iptal tescil davaları malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK md. 119/1-d hükmü uyarınca dava açarken dava değeri bildirmek zorunludur. Ancak dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yargılama aşamasında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu yapılacağından, dava başında davacıdan bu değeri bilebilmesi ve buna göre harç yatırması beklenemez. Dolayısıyla davacı, tapu iptal tescil davası açarken dava değerini örneğin 1.000,00 TL gibi sembolik bir tutar üzerinden gösterebilir, bilirkişi incelemesi sonucu taşınmaz değeri tam olarak tespit edildikten sonra mahkeme tarafından davacıya bu değer üzerinden harcı tamamlamak üzere süre verilir. Ancak dava dilekçesinde dava esas değerinin hiç gösterilmemiş olması, maktu harç yatırılmak koşuluyla, davanın görülmesine engel değildir.
Yakın zamanda verilen bir kanun yararına bozma kararında da bu hususa işaret edilmiştir. Karara konu olayda mahkemece, dava dilekçesinde en azından kısmi şekilde dava konusunun değerinin gösterilmiş olması gerektiği, davacı tarafın dava açarken maktu harç yatırdığı, dava dilekçesinin içeriğinde harca esas alınan değerin belirtilmediği, bu nedenle davacı vekiline HMK’nın 119/1-d ve 120. maddeleri gereği ihtaratlı kesin süre verildiği, davacı tarafça anılan eksikliğin giderilmediği, HMK madde 119/1-d gereği dava konusunun değerini belirtir dilekçe sunulmadığı gerekçesiyle HMK’nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine 21.02.2023 tarihli ek karar ile, kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Kanun Yararına Bozma Kararında;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, “…Bilindiği üzere, dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar HMK’nın 119. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda maddenin birinci fıkrasının 1. bendi uyarınca dava dilekçesinde;
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası
bulunması gerekir. Bu unsurların bir kısmı dava dilekçesinde mutlaka bulunması gereken zorunlu unsurlardır. Bazıları ise dava dilekçesinde bulunması zorunlu olmayan, ihtiyari niteliktedir. Zorunlu unsurlar davanın temelini oluşturur; bunlar hukukî güvenlik ve açıklığı sağladığından kamu yararı amacı taşır. Hâkimin tarafların talebine ve uyuşmazlığın esasına uygun inceleme yaparak karar vermesini temin etmesi yanında davalının da etkili savunma yapmasına hizmet etmek sureti ile onun menfaatini korur.
Öte yandan HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca “Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır”. Şu hâlde mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukukî sebepler dışında kalan unsurlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda, hâkim tarafından verilen bir haftalık kesin süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir.
Somut olaya gelince; eldeki davanın maktu harç yatırılmak suretiyle açıldığı, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların bildirildiği, Mahkemece davacı vekiline dava değerinin yeniden belirlenmesi için ihtaratlı kesin süre verildiği, davacı tarafça anılan eksikliğin giderilmediği, bunun üzerine HMK madde 119/1-d gereği dava konusunun değerini belirtir dilekçe sunulmadığı gerekçesiyle HMK’nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki; usul ekonomisi ilkesi kapsamında ve hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde değerlendirme yapılabileceği, dava dilekçesinde yer alan taşınmaz bilgilerinin ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava değerinin belirlenebileceği, kaldı ki mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukukî sebepler dışında kalan unsurlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda, hâkim tarafından verilen bir haftalık kesin süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği, başka bir deyişle dava değerinin dava dilekçesinde yazılmaması durumunda 119/1-d bendi ve 119/2. fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği açık olup Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına kesin olarak (dava değeri belirlenmediği halde) karar verilmesi, bilahare davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine, verilen kararın kesin olduğundan bahisle 21.02.2023 tarihli ek karar ile istinaf talebinin reddine dair hüküm kurulması hatalı olmuştur…” şeklinde gerekçe ile, dava değerinin mahkemece belirlenmeksizin dava dilekçesinde belirtilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini usul ekonomisi ve hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde hukuka aykırı bulmuştur.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2025/1178 E., 2025/2916 sayılı kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK