TASARRUF FİNANSMAN SÖZLEŞMESİNDE GÖREV KARARI!

Eskişehir tüketici hukuku avukatı tasarruf finansman

Tasarruf Finansman Sözleşmesi Nedir?

Tasarruf finansman sözleşmesi, sözleşme kapsamında önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıtın edinimi için faizsiz finansman esaslarına göre belirli bir süre tasarruf edilmesi, müşterilere finansman kullandırılması ve tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında müşterilerin finansman şirketine organizasyon ücreti ödedikleri bir sözleşme türüdür.

Görevli Mahkemenin Belirlenmesi

Tasarruf finansman sözleşmelerine ilişkin hususlar 6361 sayılı Kanunda öngörülmüştür. Bununla birlikte bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkeme Özel Kanun hükümleri dikkate alınarak belirlenecektir.

Kredi faizlerinin yüksek oluşu ve enflasyonist ortam nedeniyle tasarruf finansman sözleşmeleri genellikle tüketiciler tarafından ev veya araba sahibi olmak için tercih edilen bir yol haline gelmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun;

“MADDE 83- (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
(2) Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”

hükmünde belirtildiği üzere 6502 sayılı Kanunda düzenlenmemesine rağmen, sözleşme taraflardan birinin tüketici olması halinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevli olacaktır.

Tüketici Kimdir?

6502 sayılı Kanuna göre tüketici, tarafı olduğu herhangi bir hukuki işlemde ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen kişiyi ifade eder. Dolayısıyla kullanmak için ev veya araba sahibi olmak isteyen kişinin tasarruf finansman sözleşmesi akdetmesi halinde, yapılan işlem tüketici işlemi sayılacak ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevli olacaktır.

Ancak kullanmak için değil de, yatırım amacıyla tasarruf finansman sözleşmesini akdeden kişi tüketici sıfatını haiz olmayacağından, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemeleri görevli olacaktır.

Belirtmek gerekir ki göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, mahkemece re’sen değerlendirilmektedir. Tasarruf finansman sözleşmelerinden doğan bir uyuşmazlıkta sözleşme tarafının tüketici olup olmadığı da somut olayın özellikleri dikkate alınarak mahkemece öncelikle incelenir.

Tasarruf Finansman Sözleşmelerinde Görevli Mahkemenin Belirlenmesine İlişkin Yargıtay Kararı;

Kanun yararına bozma talebi ile Yargıtay önüne gelen bir uyuşmazlıkta, arsa sahibi olmak için sıra tespitli tasarruf planı sözleşmesi akdeden bir kişi, finansman şirketi çalışanlarınca iradesinin fesada uğratılarak kendisine konut finansman sözleşmesi imzalatıldığı iddiasıyla sözleşmenin iptali için Tüketici Hakem Heyetine başvurmuştur. Tüketici Hakem Heyetinin başvuruyu kısmen kabul etmesi üzerine finansman şirketi tarafından görevli mahkeme ve uyuşmazlığın esası bakımından karara itiraz edilmiştir.

Tüketici Mahkemesi, kişinin arsa sahibi olmak için sıra tespitli tasarruf planı sözleşmesi akdettiğini beyan ettiğinden bahisle tüketici sıfatını haiz olmadığı, dolayısıyla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olmadığından bahisle Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmiştir.

Tüketici Mahkemesi kararına karşı kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuş olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından sözleşmenin konut finansmanına ilişkin olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Karar gerekçesinin ilgili bölümüne aşağıda yer verilmiştir.

Eskişehir tüketici hukuku avukatı tasarruf finansman

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2024/4369

Karar Numarası: 2025/3322

“…6502 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması gerekir.

Somut olayda, davacı şirket ile davalı arasında 25.01.2021 tarihli Sıra Tespitli Tasarruf Planı Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede finansman konusunun konut/ev olarak yer aldığı, davalının mesleki ve ticari amaçla hareket etmediği, bu bağlamda davalının tüketici olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.

O halde Mahkemece, 6502 sayılı Kanun kapsamında olan somut uyuşmazlık hakkında Tüketici Hakem Heyetinin uyuşmazlıkta görevli olduğunun kabulü ile işin esasının incelenerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekmiştir…”

Kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.