GREV YAPAN HEKİMLERİN MAAŞINDAN KESİNTİ YAPILABİLİR!

Eskişehir avukat sözleşmeli aile hekimi grev

Hekimlerin “özlük haklarının verilmemesi”, “haksız ve adaletsiz malpraktis cezaları”, “sağlıkta şiddet ve buna karşı istenen önlemlerin görmezden gelinmesi” ve “sistem ve mevzuat hatalarına ilişkin problemler” konularını gündeme taşıma amacıyla üyesi bulundukları bazı dernek ve sendikaların aldıkları karar doğrultusunda iş bırakma eylemine katılmalarından dolayı devlet tarafından bu hekimlerin aylık ücretinden kesinti yapılmıştır.

Greve katılan bir sözleşmeli aile hekimi ile Valilik arasındaki bu maaş kesintisine ilişkin Danıştay 2. Daire Başkanlığı önüne gelen uyuşmazlıkta, sözleşmeli aile hekiminin maaş kesintisinin iptaline ilişkin açtığı dava Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve kesintinin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmiştir.

Karara karşı Valiliğin kanun yararına bozma yoluyla Danıştay’a başvurmasının ardından Danıştay 2. Dairesi;

“…5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrasına dayanılarak hazırlanan 30/06/2021 günlü, 31527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde, sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimlerine, “çalışılan gün sayısına göre” ödeme yapılacağı hususu açıkça düzenlenmiş olup; bu kişilerin imzaladıkları sözleşmelerde, ödemeler konusunda Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Bu bakımdan, aile hekimlerine çalışmadıkları günler için ücret ödenmemesi, yapılan sözleşmenin ve Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinin bir gereğidir.

Bununla birlikte, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimine,

– Bakanlıkça öngörülen hizmet içi eğitimler için bir yılda en fazla otuz günü aşmamak üzere görevlendirilmesi İle deprem, sel felaketi ve salgın gibi olağanüstü durumlarda başka yerde görevlendirilmesi hallerinde;

– Sağlık raporuyla belgelendirilmiş ve müdürlükçe onaylanmış olması koşuluyla Bakanlıkça ilan edilmiş bulaşıcı ve salgın hastalığa yakalanmış olması veya yakalanma riski taşıması nedeniyle görev başında olamaması durumunda;

– Bakanlıkça yurtdışında sağlık hizmeti sunmak üzere bir sözleşme döneminde en fazla iki aya kadar görevlendirilmesi ile izinli olması, raporlu olması ve sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi klinik rotasyonlarında bulunması hallerinde, vekaleten hizmetin görülmesini geçici olarak sağlaması durumunda;

– Tek birimli aile sağlığı merkezinde görev yapması ve yıllık izin sebebiyle görevi başında bulunamaması durumunda, toplam yıllık izin süresinin ilk on dört günlük kısmı için;

ödemeler tam olarak yapılmakta olup, belirtilen hallerin dışında, çalışılmayan günler için ödeme yapılmaması, bir başka ifadeyle; çalışılan gün sayısı üzerinden ödeme yapılması esasına dayalı bir ödeme sistemi getirilmiştir.

Görüleceği üzere; aile hekiminin izinli sayılması ya da raporlu olması gibi meşru işe gelmeme hallerinde bile, hizmetin vekaleten bir başkasına gördürülmesi durumunda ödeme yapılması, aksi halde ödeme yapılmaması öngörülmüş olup, Yönetmelikte belirtilen hallerin dışında işe gelmemenin hangi mazerete dayandığının bir önemi bulunmamaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, sözleşmeli aile hekimi olan davacının, sözü edilen tarihte işe gelmediği tartışmasızdır.

Davacı tarafından, sendikal faaliyet sebebiyle işe gelmediği, belirtilen mazeretinin haklı sebep kabul edilmesi ve ödeme yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de, ilgili yönetmelik hükümleri gereği, ödeme yapılacak “işe gidilmeyen gün” kapsamındaki istisnalar arasında yer almayan durum için davacıya ödeme yapılması imkanı bulunmamaktadır.

Öte yandan, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 67. maddesinin 3. fıkrasında, “Grev ve lokavt süresince sözleşmeleri askıda kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenmez … Toplu iş sözleşmelerine ve sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz.” kuralına yer verilmiş olup, grev hakkını kullanarak iş bırakan işçiye çalışmadığı günler için ücret ödenmemesi esası getirilmiş ve bu durum, sendika hakkının ihlali sayılmamıştır.

Sağlık çalışanlarına, acil sağlık hizmetlerini aksatmadan iş bırakmaları nedeniyle disiplin cezası verilemeyeceğine ilişkin çok sayıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile yerel yargı kararları bulunmakla birlikte, çalışılmayan günler için idari hizmet sözleşmesinde yer alan hükme dayanılarak ücret ödenmemesi, iş bırakma eylemleri yoluyla haklarını korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan çalışanlar ile idare arasında sağlanmak gerekli olan adil dengeyi bozmadığı gibi sendikal faaliyetin engellenmesi olarak da kabul edilemeyeceğinden, davacının sendikal faaliyet sebebiyle işe gitmemesi, anılan gün için ödeme yapılmamasına engel oluşturmamaktadır.

Anılan mevzuat hükümleri çerçevesinde, sözleşmeli aile hekimi olan davacının, iki gün göreve gelmediğinin sabit olduğu ve ilgili Yönetmelik’in 19. maddesinin 1. fıkrası kapsamına giren bir durumunun var olmadığı anlaşıldığından, hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, dava konusu işlem yukarıda belirtilen gerekçeyle hukuka uygun bulunduğundan, davacının parasal hak talebinin de dayanağının olmadığı görülmüştür.

Bu itibarla, davanın reddi gerekmekte iken; dava konusu işlemin iptali, yapılan kesintinin, başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda İdare Mahkemesi Hakimince verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır…”

şeklinde gerekçe ile Bursa 2. İdare Mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Bu karara göre, grev dolayısıyla görevi başında bulunmayan hekimlerin maaşı tam gün üzerinden değil, fiilen çalıştığı gün üzerinden ödenecektir.

Kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.