İPTAL OLAN SORU NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA RET!

Eskişehir tazminat avukatı arabuluculuk sınavı iptal

2019 yılında yapılan arabuluculuk sınavı sonrası sonuçlar açıklandıktan sonra 3 soru iptal edilmişti. Danıştay önüne gelen ve aşağıda yer verilen uyuşmazlık, arabuluculuk sınavı ilk sonuçlarına göre başarısız sayılan bir adayın soru iptali sonrasında değişen sonuçlara göre başarılı sayıldıktan sonra, idareye karşı uğradığı maddi manevi zararın tahsili talebi ile açtığı tam yargı davasına ilişkindir.

Arabulucu adayının açtığı tam yargı davası, Ankara 23. İdare Mahkemesince maddi tazminat istemi bakımından dava reddedilmiş; manevi tazminat istemi bakımından davanın kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine kesin olarak karar verilmiştir.

Davalı Adalet Bakanlığı vekili tarafından, arabuluculuk sınavı sonuçlarının değişmesinden sonra uyuşmazlık konusu olay nedeniyle davacının şeref ve haysiyetinin rencide edilmesi veya elem ve ızdıraba uğramasının söz konusu olmadığı, olayda manevi tazminat ödenmesini gerektirecek koşulların oluşmadığı, bu konuda manevi zararın oluşmayacağına yönelik birçok İdare Mahkemesi kararının bulunduğu ve bu kararların Ankara Bölge İdare Mahkemesinin istinaf incelemesinden geçtiği İleri sürülerek kesin olarak verilen söz konusu kararın manevi tazminatın kabulüne dair kısmının kanun yararına temyiz edilmesi için Danıştay Başsavcılığına talepte bulunulmuştur.

Uyuşmazlığı inceleyen Danıştay 10. Daire;

“…İdare Mahkemesince, 2019 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Yazılı Sınavında yer alan 3 sorunun hatalı olduğu, bu hususun Ankara 9. İdare Mahkemesinin 23/09/2021 tarihli, E:2020/1057, K:2021/1565 sayılı kararı ile ortaya konulduğu anlaşıldığından, sınavdaki 3 sorunun hatalı hazırlanması hususunda davalı idarelerin hizmet kusurunun bulunduğu yolunda tespit yapılarak, bahse konu 3 sorunun hukuka aykırı bulunarak yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine davacının sınavda başarılı olduğu, dolayısıyla davalı idarelerin hizmet kusuru nedeniyle davacının daha geç bir tarihte arabuluculuk siciline kaydının yapılabildiği, bu süreçte elem ve üzüntü yaşadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle takdiren 3.000,00 TL tutarındaki manevî tazminatın davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Manevi tazminat kişinin manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntının bir miktar parayla kısmen de olsa hafifletilmesini sağlamak amacına yönelik olup bir manevi tatmin aracıdır. Manevi tazminat, bu niteliği dikkate alındığında, belli bir zarar karşılığı olmayan, yalnızca olay nedeniyle duyulan üzüntünün kısmen giderilmesi amacını taşımakta ise de bu husus, idarenin her hukuka aykırı işlemi ya da eylemi nedeniyle duyulan üzüntü karşılığı manevi tazminata hükmedilmesi sonucunu doğurmaz,

Bir idari işlemin veya eylemin mevzuata ve hukuka aykırılığı, kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de her aykırılığın tazminat sorumluluğunu gerektirmeyeceği de idare hukuku ilkelerindendir. Bir işlemin herhangi bir yönden mevzuata ve hukuka aykırı görülerek iptal edilmiş olması, hizmet kusurunun varlığını kabule yetmez. Hizmet kusurunun oluşabilmesi için saptanan yanlışlık ve aykırılığın, hizmetin iyi kurulmadığını, düzenli işlemediğini gösterecek derecede ağır ve belirgin olması gerekir.

Bu durumda, idarenin her hukuka aykırı işleminin veya eyleminin manevi tazminat ödenmesi sonucunu doğurmayacağı, idare hukuku ilkelerine göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için, idarenin hukuka aykırı bir işlemi veya eylemi sonucu elem ve üzüntünün duyulmuş olması ya da ilgilinin şeref ve onurunun zedelenmiş bulunması veya kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerekmekte olup uyuşmazlıkta idarenin hukuka aykırı bir işlemi veya eylemi sonucu davacının kişilik haklarına yönelen, şeref ve haysiyetini rencide eden bir durumun bulunmadığı, davacının arabulucular siciline geç kaydolmasının davacıya manevi tazminat ödenmesini gerektirecek derecede bir hizmet kusuru olmadığı dikkate alındığında davacının manevi tazminat istemi bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir…” şeklinde gerekçe ile manevi tazminat koşulları oluşmadığından Ankara 23. idare Mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.

Danıştay 10. Daire 2022/5573 E., 2025/2131 sayılı kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.