İŞTEN ÇIKARILAN KURYE TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR!

Eskişehir işçi avukatı işten çıkarılan kurye

Özel Kargo Şirketi-PTT Ayrımı

Özel şirketler bünyesinde kargo taşıma işlerinde çalıştırılan ve işten çıkarılan kuryeler, İş Kanunu kapsamında işçi statüsündedir. Ancak Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) bünyesinde çalışan sözleşmeli işçiler kamu personeli sayıldığından, çalışma usul ve esasları özel mevzuat hükümleri ile düzenlenmiştir.

PTT bünyesinde çalışan kuryeler genellikle idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edilmektedir. 19.11.2019 tarih, 30953 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik’te, PTT’de görev yapan idari hizmet sözleşmeli personelin hak, yükümlülük ve sorumlulukları ile işe alma, unvan, pozisyon sayısı, atama, görevlendirme, eğitim, terfi, görevde yükselme, izin, ödüllendirme, disiplin, sözleşmenin yenilenip yenilenmemesi veya sona erdirilmesi ve diğer özlük haklarına ilişkin usul ve esasları düzenlenmektedir.

PTT’de Çalışan Sözleşmeli Kurye Hangi Hallerde İşten Çıkarılabilir?

Eskişehir işçi avukatı işten çıkarılan kurye

Yönetmeliğe göre idari hizmet sözleşmesi ile çalıştırılan kurye aşağıdaki fiilleri işlediği takdirde işten çıkarılabilir:

  • İdeolojik veya siyasi amaçlarla PTT’nin huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, hizmetlerin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak.
  • Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları PTT’nin herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek.
  • Siyasi partiye üye olmak.
  • Terör örgütleri ile eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.
  • Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak.
  • Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya hizmet alanlara fiili tecavüzde bulunmak.
  • Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya hizmet alanlara karşı cinsel tacizde bulunmak.
  • Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve Devlet sırlarına karşı suç işlemek, casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık gibi görevi ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici eylemlerde bulunmak.
  • Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek.
  • Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak.
  • Yurtdışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak.
  • 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
  • PTT’nin mallarını veya görevi dolayısıyla kendisine verilen eşya, alet, araç, gereç ve cihazları izinsiz ve yetkisiz olarak satmak, işletmek veya kiraya vermek veya mal edinmek.
  • Posta gönderilerini açmak, içinde bulunan haberleşme bilgilerini okumak, başkalarının açmasına veya okumasına müsaade etmek ya da bunları tahrip veya yok etmek.
  • PTT’ye ait kayıt ve dokümanlar üzerinde tahrifat yapmak veya bunları kasten yok etmek.
  • Hizmet alanlara ait hesap bilgilerini ve gizli bilgileri menfaat sağlamak amacıyla üçüncü kişilere vermek.
  • Başka iş ve hizmet yasağını ihlal etmek.
  • İptal edilmiş olsun veya olmasın kullanılmış pulları menfaat kastı ile sökmek veya tekrar kullanmak veya kullandırmak.
  • Görevi nedeniyle yapmış olduğu tahsilat tutarlarını, PTT kayıtlarından gizlemek suretiyle bir süre kullanımında tutmak.
  • Kasıtlı olarak kara para aklanmasına yardımcı olmak veya aracılık etmek.
  • Yasal sendikal faaliyetler hariç olmak üzere, toplu halde görevden çekilmek, boykot ve grev yapmak, hizmetleri yavaşlatacak veya aksatacak eylem ve hareketlerde bulunmak.

İşten Çıkarılan Kuryenin Hakları Nelerdir?

Eskişehir işçi avukatı işten çıkarılan kurye

Yukarıdaki fiillerden birini işlediği gerekçesiyle işten çıkarılan işçinin hakları;

  • Haksız yere işten çıkarıldığını düşünüyor ise işe dönmek için iptal ve tazminat davası: İşten çıkarma idari işlem niteliğinde olduğundan, haksız yere işten çıkarıldığını düşünen ve işe devam etmek isteyen işçinin idari işlem tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesinde iptal davası açma hakkı vardır. Aynı zamanda işten çıkarma nedeniyle zarara uğrayan işçinin tazminat hakkı da bulunmaktadır. Tazminat davası, iptal davası ile birlikte veya iptal davası sonuçlandıktan sonra açılabilir.
  • İşe dönmek istemiyor ancak haksız yere işten çıkarıldığını düşünüyor ise tazminat davası: Haksız yere işten çıkarıldığını düşünen ancak işe devam etmek isteyen işçinin idari işlem tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesinde tazminat davası açma hakkı vardır.

⚠️ İşten çıkarılan işçinin işe iade veya tazminat hususunda idari dava açmadan önce PTT’ye yazılı başvuru hakkı bulunmaktadır. Yazılı başvuru, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. PTT, yazılı başvuru hakkında 30 gün içinde olumlu/olumsuz bir cevap vermezse başvuru zımnen reddedilmiş sayılır. Başvurunun açık veya zımni reddi halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.

İşten Çıkarılan Kurye Hakkında Emsal Danıştay Kararı

Eskişehir işçi avukatı işten çıkarılan kurye

27.11.2025 tarih, 33090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bir Danıştay kanun yararına bozma kararında, cinsel saldırı suçunu işlediğinden bahisle Yönetmelik gereğince işten çıkarılan kuryenin açtığı iptal ve tam yargı davası incelenmiştir.

PTT’de sözleşmeli personel olarak görev yapan bir kurye, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmeliğin md. 74/f bendi uyarınca işten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmış, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı üzerine, yoksun kaldığı tüm mali haklarının ve maaşlarının ödenmesi talebiyle PTT’ye başvuru yapmıştır. PTT’nin başvuruya cevap vermemesi üzerine zımni ret işleminin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarına karşılık şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle İdare Mahkemesinde tam yargı davası açmıştır.

İdare Mahkemesi, “…bu karara karşı davalı idarece temyiz yoluna başvurulduğu, Mahkeme kararının kesinleşmediği, davacının işçi statüsünde göründüğü, işten çıkarıldıktan sonra çalışmalarının bulunduğu dikkate alındığında tazminat istemine dayanak yaptığı zararların muhtemel zarar niteliğinde olduğu, idarenin tazminat ödemeyi gerektiren ağır kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, ödenmeyen tüm mali haklarının ve maaşlarının ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan; dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan davacının maddi tazminat isteminin de kabulüne olanak bulunmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kurye, kesin nitelikteki bu karara karşı Danıştay’a kanun yararına bozma talebiyle başvuruda bulunmuştur.

Uyuşmazlığı inceleyen Danıştay 12. Daire 2025/1578 E., 2025/2577 sayılı kararında;

“…Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi halinde, söz konusu kararın, dava konusu işlemin tesis edilmesi sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığının idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Bu itibarla, yukarıda yer verilen Anayasa hükmü ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanarak iptal edilen işlem nedeniyle, iptal kararı sonrasında talep edilen, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının, yasal faiziyle birlikte tazmini gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır...” şeklinde gerekçe ile işten çıkarma işleminin iptaline yönelik idari dava kesinleşmese dahi davanın kabul edilerek işlemin iptal edilmiş olması nedeniyle idari işlemin hukuka aykırılığının yargı kararıyla saptanmış olduğu, dolayısıyla tam yargı davasının kabulü gerektiğine hükmedilmiştir.

Danıştay 12. Daire 21.05.2025 tarihli, 2025/1578 E., 2025/2577 sayılı kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.