Sağlık Verilerinin Hasta Yakınları ile Paylaşılması

Sağlık verilerinin paylaşılması eskişehir avukat

Sağlık Verileri Kişisel Veri Midir?

Kişinin sağlığına ilişkin her türlü bilgi yani sağlık verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında özel nitelikli kişisel veri kabul edilmektedir.

“MADDE 6- (1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.”

Sağlık Verilerinin İşlenmesi Ne Demektir?

Sağlık verilerinin işlenmesi yani bu verilerin elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem kural olarak yasaktır. Dolayısıyla kural olarak hastanın sağlık verilerinin hastanın ailesi ve yakınları ile paylaşılması yasak olup, Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmektedir.

Sağlık Verilerinin İşlenme Şartları Nelerdir?

Sağlık verilerinin işlenmesi ancak aşağıdaki gerekçelerle hukuka uygundur:

  • İlgili kişinin açık rızasının olması,
  • Kanunlarda açıkça öngörülmesi,
  • Fiili imkansızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin, kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması,
  • İlgili kişinin alenileştirdiği kişisel verilere ilişkin ve alenileştirme iradesine uygun olması,
  • Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için zorunlu olması,
  • Sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlarca, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin planlanması, yönetimi ve finansmanı amacıyla gerekli olması,
  • İstihdam, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardım alanlarındaki hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için zorunlu olması,
  • Siyasi, felsefi, dini veya sendikal amaçlarla kurulan vakıf, dernek ve diğer kâr amacı gütmeyen kuruluş ya da oluşumların, tâbi oldukları mevzuata ve amaçlarına uygun olmak, faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak ve üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla; mevcut veya eski üyelerine ve mensuplarına veyahut bu kuruluş ve oluşumlarla düzenli olarak temasta olan kişilere yönelik olması.

Yukarıda sayılan hallerde hastanın sağlık verilerinin aile ve yakınları ile paylaşılması amaçla sınırlı olarak mümkündür.

Anayasa Mahkemesine Konu Bir Olayda;

Eskişehir avukat sağlık verilerinin hasta yakınları ile paylaşılması

Bir kişi, 2010 yılında Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı bir Doktor tarafından tedavi edilmiştir. Doktor, kişinin tedavi sürecine ait bilgileri içeren raporu 2016 yılında talebi üzerine kişinin annesine vermiştir.

Bunun üzerine kişi kendi bilgisi ve rızası olmaksızın kendisine ait sağlık verilerinin Doktor tarafından annesine verilmesi nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Kişi suç duyurusu dilekçesinde; annesi ile çıkar çatışması yaşadığını, Doktorun hasta mahremiyetini ihlal ederek muayene belgelerini annesine verdiğini, ailesinin bu belgeleri kullanarak aleyhinde iki vesayet davası açtığını, bu nedenle iki yıla yakın süre anayasal haklarından mahrum kalarak maddi ve manevi zararlara uğradığını belirtmiştir.

Doktor hakkında kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma suçundan açılan ceza davasında, Mahkemenin 18/12/2018 tarihli kararı ile doktorun eyleminin kişiyi korumaya yönelik olduğunun düşünüldüğü ve suç kastının tespit edilemediği gerekçesi ile beraatine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.

Bununla birlikte İzmir Tabip Odası 2/10/2018 tarihinde, yasal zorunluluk olmadıkça hasta bilgilerinin paylaşılmaması gerektiği ve hasta mahremiyeti konusunda yeterli hassasiyeti göstermediği gerekçesiyle ilgili Doktor hakkında uyarı cezası uygulanmasına karar vermiştir. Bu ceza Türk Tabipler Birliği tarafından onanmıştır.

Kişi, ceza mahkemesi tarafından Doktor hakkında verilen beraat kararı üzerine, bilgisi ve rızası olmadan sağlık verilerinin Doktor tarafından annesine bilerek ve kasten verildiğini, itibarlı bir iş adamı olarak yaşarken Doktorun eylemi nedeniyle işini ve itibarını kaybettiğini, Mahkeme tarafından beraat kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının, özel hayata saygı hakkının ve kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararında;

“…Somut olayda başvurucunun sağlık verilerinin bilgisi ve rızası olmaksızın paylaşılması nedeniyle H.C. hakkında yürütülen kovuşturmada sanığın eyleminin başvurucuyu korumaya yönelik olduğu ve suç kastının kesin olarak tespit edilemediği gerekçesine yer verilmiştir.

28. Hasta yakınlarının bilgilendirilmesi mümkün olmakla birlikte özellikle tehlikelilik arz eden bazı istisnai durumlarda bu bilgilendirmenin kapsamı da olayın şartlarına göre değişebilir. Ancak başvuruya konu olayda bilgilendirmenin ötesinde ergin olan başvurucunun tedavi sürecine ait hassas veri niteliğindeki bilgileri içeren raporu -başvurucunun rızası olmadan- annesi dahi olsa neticede üçüncü bir kişiye verilmiştir. Üstelik başvurucu, annesi ile arasında bir çıkar çatışması/husumet bulunduğunu iddia etmektedir. Bunun yanında başvurucu 2010 yılında tedavi gördüğü hâlde bu belge 2016 yılında başvurucunun annesine verilmiştir. Tüm bu olgular dikkate alınarak ilgili yargı mercilerince verilen kararların gerekçeleri incelendiğinde, mevcut olayda bilgilendirmenin ötesine geçirilerek belge verilmesinin gerekli olup olmadığının ve sırf bilgilendirme yapmak yerine belge verilmesini zorunlu kılan bir sebebin bulunup bulunmadığının tartışılmadığı görülmektedir. Yine başvurucu ile hassas veri niteliğindeki sağlık bilgilerini içeren belgenin verildiği annesi arasında menfaat çatışmasının bulunup bulunmadığının irdelenmediği, tedavinin 2010 yılında yapıldığı açık olmasına rağmen ilgili tedavi belgelerinin 2016 yılında başvurucunun annesine verildiği dikkate alındığında aradan altı yıl geçtiği hâlde bu belgelerin verilmesi için ne gibi bir acil durumun bulunduğunun ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.

29. Bunlara ek olarak söz konusu belgelerin verilmesini gerektirebilecek acil ve istisnai bir durumun varlığı tespit edilse dahi başvurucunun annesi bile olsa doğrudan üçüncü kişiye belgelerin verilmesi yerine istisnai durumun kapsamına uygun, örneğin tehlikeliliği önleyebilecek alternatif bir yolun mevcut olup olmadığı, varsa bu yolun neden tercih edilmediği hususunda ilgili yargı mercilerince herhangi bir açıklamada bulunulmadığı görülmektedir. Bu durumda başvuruya konu yargılama sürecinde, başvurucunun sağlık verilerinin üçüncü kişiye verilmesi şeklindeki söz konusu eylemin onun kişisel verilerini ve dolayısıyla özel hayat alanını ne suretle etkilediği hususunda bir tartışmanın yapılmadığı ve Mahkemelerce anayasal güvenceleri dikkate alan bir değerlendirmede bulunulmadığı kanaatine ulaşılmıştır.

30. Bu bağlamda, ilgili mahkemelerce kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı yönünden Anayasa’nın 20. maddesinin son fıkrasındaki gerekliliklere uygun, ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya konulmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, somut olayın özel şartlarında kişisel verilerin korunması hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği değerlendirilmiştir.

31. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altında bulunan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır…” gerekçesi ile Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

Kararın bir örneğinin kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2018/775, K.2018/1235) GÖNDERİLMESİNE karar vermiştir. Kararın tam metni için tıklayınız.


ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK

Web sitemiz’de çerezler kullanıyoruz. Bu, web sitemizi kullandığınız sürece çerez politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.