İnfazın Ertelenmesi Nedir?
İnfazın ertelenmesi, sanık hakkında verilen hapis cezasının kesinleşmesinden sonra 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda öngörülen sebeplerle başvurabilecek bir ceza erteleme yoludur.
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmak istenilen temel amaç, öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün; yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaktır.
Cezanın İnfazı
Mahkeme, kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladığı cezaya ilişkin hükmü Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Bu hükme göre cezanın infazı Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir. Belirtmek gerekir ki, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, yani hapis cezası, kesinleşmedikçe infaz olunamaz.
İnfazın Ertelenmesi Sebepleri Nelerdir?
1- Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi
a- Akıl Hastalığı
Akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar Türk Ceza Kanununun 57. maddesinde belirtildiği üzere yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda koruma ve tedavi altına alınır. Sağlık kurumunda geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır.
b- Diğer Hastalıklar
Akıl hastalığı dışındaki diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır.
Geri bırakma kararı, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilir.
Geri bırakma kararı, mahkûmun tâbi olacağı yükümlülükler belirtilmek suretiyle kendisine ve yasal temsilcisine tebliğ edilir. Mahkumun geri bırakma süresi içinde bulunacağı yer, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.
Mahkumun sağlık durumu, geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca veya onun istemi üzerine, bulunduğu veya tedavisinin yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca, sağlık raporunda belirtilen sürelere, bir süre bulunmadığı takdirde birer yıllık dönemlere göre usule uygun olarak incelettirilir. İnceleme sonuçlarına göre geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca, geri bırakmanın devam edip etmeyeceğine karar verilir. Geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, mahkumun izlenmesine yönelik tedbirler, bildirimin yapıldığı yerde bulunan kolluk makam ve memurlarınca yerine getirilir.
Yukarıda belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde geri bırakma kararı, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığınca kaldırılır. Bu karara karşı infaz hakimliğine başvurulabilir.
c- Gebe veya Anne Olan Kadınların Durumu:
Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren 18 ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.
NOT: Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında geri bırakma hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin cezasının dördüncü fıkrada öngörülen kısmı, ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunur.
d- Çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazının ertelenmesi:
5275 sayılı Kanuna 28.03.2023 tarihinde 7445 sayılı Kanun ile eklenen 16/A maddesi uyarınca;
“İnfazına başlanmış olsa bile, toplam on yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlünün, engelliliği nedeniyle bakıma muhtaç olan veya ağır bir hastalığa maruz kalan on sekiz yaşını doldurmamış çocuğunun bulunması ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi hâlinde, cezasının infazı Cumhuriyet Başsavcılığınca bir yıla kadar ertelenebilir. Erteleme süresi her defasında altı ayı geçmemek üzere en çok dört kez uzatılabilir. Erteleme süresi içinde zamanaşımı işlemez. Çocuğun engellilik nedeniyle bakıma muhtaç olma veya ağır hastalık hâli, 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre belirlenir. Erteleme süresi içinde; hükümlünün ertelemenin amacına veya yükümlülüklere aykırı davrandığının denetimli serbestlik müdürlüğü veya kolluk birimlerince tespit edilmesi, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması veya çocuğun iyileşmesi hâlinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhâl infaz olunur. Hükümlü, Cumhuriyet savcısı tarafından erteleme süresi içinde;
a) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,
b) Belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
c) Ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenen güvence miktarını yatırmak,
yükümlülüklerinden en az birine tâbi tutulur. Hükümlü hakkında ayrıca Cumhuriyet savcısı tarafından yurt dışına çıkamama yükümlülüğü konulur.”
2- Hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi
Yukarıda belirtildiği üzere, hakkında verilen hapis cezasının kesinleşmesiyle birlikte sanık artık hükümlü olmakta ve cezanın infazı aşamasına geçilmektedir.
Hakkında verilen hapis cezası, güvenlik tedbiri veya adli para cezasından çevrilen hapsin infazı amacıyla hükümlüye öncelikle bir çağrı kağıdı gönderilir. Tebliğden itibaren 10 gün içerisinde çağrıya uymayan hükümlü kaçar ya da kaçacağına dair şüphe uyandırırsa, Cumhuriyet savcısı hükümlü hakkında yakalama emri çıkarır.
NOT: Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıldan fazla hapis cezasının infazı için hükümlü hakkında doğrudan yakalama emri çıkarılmaktadır.
Kendisine çağrı kağıdı tebliğ edilen hükümlünün ceza infazının ertelenmesi talebinde bulunabilmesi için;
- Hakkında en fazla, kasten işlenen suçlarda üç yıl; taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükmedilmiş olması,
- Cezaya konu suçun terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan olmaması,
- Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenlerden olmaması,
- Cezanın disiplin veya tazyik hapsine ilişkin olmaması gerekir.
Cezasının infazına başlanmış olan olan hükümlü de belli şartlar dahilinde infaza ara verilmesi talebinde bulunabilir. Bunun için hükümlünün;
- Yükseköğrenimini bitirebilmesi,
- Ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya bu kişilerin sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülebilmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hâle gelmesi,
- Hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle bakıma muhtaç olmaları,
- Hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve çok ivedi bir halin mevcut olması gerekmektedir. Kanunda sayılan bu haller, tadadi olduğundan, başkaca çok önemli bir sebebin varlığı halinde de infaza ara verilmesi talebinde bulunmak mümkündür. İnfaza ara verilmesi hususunda takdir yetkisi Cumhuriyet Başsavcılığındadır.
İnfazın ertelenmesi veya infaza ara verme, her defasında bir yılı geçmemek üzere en fazla iki kez uygulanabilir. Erteleme süresi içinde, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması halinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz olunur.
Belirtildiği üzere kişinin erteleme süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi, kasten işlediği iddia olunan bir suçtan dolayı hakkında soruşturma başlatılması, ertelemeyi etkilemez. Ertelemenin kaldırılarak cezanın derhal infaz edilmesi için, hükümlü hakkında kasten işlediği iddia olunan suçtan dolayı ceza davası açılmış olması, yani kovuşturma aşamasına geçilmiş olması gerekmektedir. Bu kapsamda kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararları infazın ertelenme durumunu etkilemez.
NOT: İnfazın ertelenmesi isteminin kabulü, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir. Bu şartın yerine getirilmemesi halinde, ceza infazının ertelenmesi mümkün değildir.
3- Mahkemece infazın ertelenmesi veya durdurulması
Birden fazla sanık tarafından birlikte işlenen bir suç nedeniyle yapılan yargılamada 5271 sayılı CMK md. 280 veya 306 hükmünün uygulanma olanağının bulunduğu hallerde, hükmü veren ilk derece mahkemesinden infazın ertelenmesine veya durdurulmasına ilişkin karar verilmesi istenebilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmesi istenebilir. Karar, duruşma açılmaksızın verilir ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilir.
Bu halde infazın ertelenmesi veya durdurulması istenebilmesi için;
- Bölge adliye mahkemesi tarafından sanık lehine verilen, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak mahkemeye geri gönderilmesi kararı veya esasa ilişkin yeni bir hüküm bulunması halinde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması nedeninin istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağının bulunması,
- Yargıtay tarafından, hükmün sanıklardan biri lehine bozulması durumunda bozma sebebinin temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağının bulunması gerekmektedir.
NOT: Erteleme veya durdurma talebinin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK