Yazılım Nedir?
Yazılım, bir bilgisayarda donanıma hayat veren ve bilgi işlemde kullanılan programlar, yordamlar, programlama dilleri ve belgelemelerin tümü1nü ifade eden bir üst kavramdır. Her bilgisayar programı bir yazılımdan oluşmaktadır.
Bilgisayar programı ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda, bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmaları olarak tanımlanmıştır.
Yazılım Hakları Nasıl Korunur?
Yazılım, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre ilim eseri olarak kabul edilmektedir. Kanunun md. 13 hükmüne göre eser üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde korunur. Kanun çerçevesinde eser sahibine tanınan hak ve yetkiler, eserin tüm parçalarını ve bütününü kapsamaktadır.
5846 sayılı Kanun uyarınca yazılım sahibine tanınan hak ve yetkiler, manevi ve mali olmak üzere iki ana başlıkta toplanmaktadır.
-Manevi Haklar- | -Mali Haklar- |
1- Kamuya Sunma Yetkisi (FSEK md. 14) | 1- İşleme Hakkı (FSEK md. 21) |
2- Adın Belirtilmesi Yetkisi (FSEK md. 15) | 2- Çoğaltma Hakkı (FSEK md. 22) |
3- Eserde Değişiklik Yapılmasını Yasaklama Hakkı (FSEK md. 16) | 3- Yayma Hakkı (FSEK md. 23) |
4- Zilyet ve Malike Karşı Haklar (FSEK md. 17) | 4- Temsil Hakkı (FSEK md. 24) |
5- İşaret, Ses veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Kamuya İletim Hakkı (FSEK md. 25) |
Eser sahibine tanınan hak ve yetkilere genel olarak değinmekle birlikte, bu yazının konusu 5846 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen cezai müeyyideler olduğundan, diğer konulara bu yazıda değinilmeyecektir.
Lisanssız Yazılım Kullanma Suçu
Yazılım kullanma, çoğaltma, işleme gibi yukarıda bahsedilen tüm hak ve yetkiler eser sahibine aittir. Dolayısıyla eser sahibinin izni olmaksızın yazılım üzerinde herhangi bir işlem yapılması 5846 sayılı Kanuna aykırı olup, hukuki ve cezai müeyyideye tabidir. Bununla birlikte ülkemizde çoğu ekonomik nedenlerle korsan yazılım kullanma oranı oldukça yüksektir.
Lisanssız yazılım (korsan yazılım) kullanmak, 5846 sayılı Kanunun “1. Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz” başlığı altında düzenlenmiş md. 71 kapsamında suçtur. Kanun metni şu şekildedir;
“Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.”
Lisanssız Yazılım Kullanma Suçu Etkin Pişmanlık
Yukarıdaki maddede belirtildiği üzere hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir yazılımı, satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce yani hakkında ceza davası açılmadan önce, bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Lisanssız Yazılım Kullanma Suçu Soruşturma-Kovuşturma ve Uzlaşma
Lisanssız yazılım kullanma suçunun soruşturması/kovuşturması şikayete bağlıdır. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. Süresinde şikayette bulunulan lisanssız yazılım kullanma suçu ile ilgili yapılacak yargılamada Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir.
Lisanssız yazılım (korsan yazılım) kullanma suçunun soruşturması/kovuşturması şikayete bağlı olduğundan, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 253/1-a uyarınca uzlaştırma hükümlerine tabidir.
Lisanssız Yazılım Kullanma Suçu Zamanaşımı
Lisanssız yazılım (korsan yazılım) kullanma suçunda dava zamanaşımı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu md. 66 uyarınca sekiz yıldır. Suça ilişkin ceza zamanaşımı ise 68. maddede on yıl olarak öngörülmüştür.
Delil Tespiti Yapılması
Yazılım veya lisans hakkı sahipleri, lisanssız yazılım kullanımının tespiti için hukuki veya cezai süreci başlatmadan önce mahkemeye başvurarak delil tespiti talebinde bulunabilir.
Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır.
Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir.
Ancak, talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hâllerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir. Tespitin yapılmasından sonra, tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece kendiliğinden diğer tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde delil tespiti kararına itiraz edebilir.
Eser Sahibinin Tazminat Hakkı
Lisanssız yazılım kullanma nedeniyle eser sahibinin tazminat hakkı bulunmaktadır. Bu hak, yukarıda belirtilen Kanunun eser sahibine tanıdığı hak ve yetkilerin başkaları tarafından ihlal edilmesi ile doğmaktadır. Fikri ve Sanat Eserleri Kanununun md. 68 hükmü;
“Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmışsa hak sahibi, tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar hakkında ikinci fıkradaki şıklardan birini kullanabilir.
İkinci ve üçüncü fıkraların eser sahibinden başka hak sahiplerince uygulanabilmesi için eser sahibinin bu Kanunun 52 nci maddesine uygun yazılı çoğaltma izni aranır.
Hak sahiplerinden biri, ikinci ve üçüncü fıkralar uyarınca talepte bulunduklarında Ceza Muhakemesi Kanununun el koymaya ilişkin hükümleri delil elde etmek amacı dışında uygulanmaz.
Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış olması halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir.” uyarınca yazılım veya lisans hakkı sahibi, lisanssız yazılım kullanan kişiden tazminat isteme hakkını haizdir. Belirtmek gerekir ki tazminat ödenmesi, lisanssız yazılım kullanma suçu nedeniyle cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Bilişim hukuku ve fikri mülkiyet hukuku kapsamında değerlendirilebilen lisanssız yazılım kullanma ile ilgili hukuki süreç ve temsil konusunda bizden destek almak istiyorsanız internet sitemiz üzerinden online randevu oluşturabilir veya iletişim kanallarımızdan bize ulaşabilirsiniz.
EMSAL KARARLAR
YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/14730
Karar Numarası: 2021/13194
Karar Tarihi: 21.10.2021
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Katılan … Ltd. Şti. isimli firmaya ait bilgisayar programının lisanssız şekilde kullanıldığı yönünde katılan firma vekilinin şikayeti üzerine sanığa ait iş yerinde yapılan aramada, katılan şirketin hak sahibi olduğu… Mutfak 4.2 isimli programın lisanssız olarak ele geçirildiği iddiasıyla açılan kamu davasında, olay tutanağında, suça konu yazılımın kurulu ve çalışır vaziyette olduğunun belirtilmesi ve bilirkişi raporuna göre, suça konu programa ait kurulumun 18.05.2013 olduğu tespit edilmesine karşın, sanığın savunmasında, suça konu yazılımın müşteki firma çalışanı tarafından demo olarak bilgisayarına yüklendiğini ileri sürmesi karşısında, suça konu yazılımın deneme sürümü olup olmadığı, ücretsiz kullanım süresinin aşılıp aşılmadığı, programı lisanssız olarak kullanmaya yarayan crack yazılımın bulunup bulunmadığı ve sanığın programı lisanssız olarak kullanıp kullanmadığı hususlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5846 sayılı Kanunun 71/son maddesinde, hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı “satışa arz eden, satan veya satın alan” kişilerin, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde haklarında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceğinin belirtilmesi nedeniyle sanığın yetkilisi olduğu iş yerinde yapılan denetimde, katılan şirketin hak sahibi olduğu bilgisayar programının lisanssız olarak ele geçirilmesi biçimindeki eyleminde sanığın savunması da dikkate alındığında suça konu olayda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce de CMK’nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında bulunduğu ve taraflara usulüne uygun olarak uzlaşma teklifinde bulunulmadığı anlaşılmakla, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2019/34293
Karar Numarası: 2021/322
Karar Tarihi: 21.01.2021
Marka hakkına tecavüz suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/11/2018 tarihli ve 2017/4691 soruşturma, 2018/6533 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Silivri Sulh Ceza Hakimliğinin 26/12/2018 tarihli ve 2018/3814 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 05/11/2019 gün ve 94660652 – 105-34-12723-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/11/2019 gün ve KYB 2019/109137 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki Netcad Yazılım A.Ş. vekili tarafından şüpheli … isimli işyerinde müşteki firmaya ait olan Netcad isimli yazılım programının izinsiz olarak kullanılarak hakkına tecavüz edildiği iddiası ile şikayetçi olması üzerine yapılan soruşturmada, müşteki vekili tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporuyla NETCAD yazılımının 5.1 sürümünün tespit edildiğinin, yazılımın dangıl adı verilen cihaz olmadan lisansız olarak ve demo olmadan NETCAD programının çalışmasının sağlandığının tespit edildiği halde, soruşturma sırasında şüpheli şirkete ait iş yerinde arama ve arama sonucu ele geçen bilgisayarlar üzerinde teknik inceleme yapılmak amacıyla el konulması taleplerinin Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna hukuka uygun arama yapılmadığından itibar edilmeyeceğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun müşteki vekili tarafından delil tespiti amacıyla Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine açılan dava sırasında alındığı ve hukuka uygun olarak ele geçirildiğinden itibar edilebileceği düşünülerek, şüpheli şirkete ait işyerinde bilirkişi raporuyla NETCAD yazılımının 5.1 sürümünün tespit edildiğinin, yazılımın dangıl adı verilen cihaz olmadan lisansız olarak ve demo olmadan NETCAD programının çalışmasının sağlandığının anlaşılması karşısında eylemin 5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, şüpheli hakkında delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Silivri Sulh Ceza Hakimliğinin 26/12/2018 tarihli ve 2018/3814 değişik iş sayılı kararının CMK’nin 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, 21.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK
- Türk Dil Kurumu Bilişim Sözlüğünden faydalanılmıştır. ↩︎