Mirasçıların miras hakkından kısmen veya tamamen feragat etmesi mümkündür. Mirastan feragat, Türk Medeni Kanunundaki düzenlemeye göre mirasbırakan ölmeden önce ve sonra farklı şekil ve hükümlere tabidir.
Mirasbırakan Ölmeden Önce Mirastan Feragat
Miras bırakanın sağlığında yasal mirasçısı, mirastan feragatte bulunmak isterse mirasbırakan ile sözleşme yapmak zorundadır. Bu sözleşme, olumsuz miras sözleşmesi niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun mirastan feragat sözleşmesi başlıklı 528. maddesi;
“Madde 528 – Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir.
Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder.
Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.” şeklindedir. Mirastan feragat, hiçbir karşılık gözetmeksizin yapılabileceği gibi, mirasçı kendisi veya üçüncü bir kişi lehine kazandırma karşılığı mirastan feragat edebilir.
Mirastan Feragat Sözleşmesi Şartları:
Madde metninden hareketle, feragat sözleşmesi yapabilmek için;
- Mirasçı ayırt etme gücüne sahip, ergin olmalı ve kısıtlı olmamalı (fiil ehliyeti bulunmalı),
- Mirasçı, irade serbestisi ile bizzat mirastan feragat etmeli,
- Sözleşmede mirasbırakanın da imzası bulunmalı,
- Mirasbırakan hukuki işlem yapma ehliyetine sahip olmalı,
- Mirastan feragat sözleşmesi resmi şekilde (noterde) yapılmalı,
- Mirastan feragat için sözleşmede bir karşılık öngörülmüş ise bu yerine getirilmelidir.
DİKKAT! Mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca noter huzurunda yazılı şekilde yapılması gerekmektedir. Nitekim feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle miras sözleşmesi olduğundan, TMK md. 545 hükmüne tabi olduğu kabul edilmektedir.
DİKKAT! Mirasbırakanın veya feragat eden mirasçının sözleşmeyi bizzat akdetmesi gerekmektedir. Vekaletname ile vekil olarak katılan kişinin yaptığı feragat sözleşmesi geçersizdir.
Mirastan Feragat Sözleşmesine Katılma Yasağı
Mirastan feragate ilişkin noter huzurunda yapılan sözleşmenin geçerli olabilmesinin bir diğer koşulu, sözleşmenin düzenlenmesine katılan memur veya tanığın; fiil ehliyeti bulunması, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklı olmaması, okur yazar olması, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşlerinden biri ve bu kişilerin eşleri olmaması gerekmektedir.
*Sözleşmenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.
Mirasbırakan Öldükten Sonra Mirastan Feragat
Yukarıda belirtildiği üzere mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliği, mirasbırakanın imzasının bulunmasına bağlıdır. Dolayısıyla mirasbırakan öldükten sonra feragat hukuken mümkün değildir. Ancak mirasbırakan öldükten sonra mirasçının miras hakkından vazgeçmesi, TMK 605 vd. maddeleri uyarınca mirasın reddi yolu ile mümkündür.
Mirasın reddi, reddedecek yasal mirasçıların mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten 3 ay içinde Sulh Hukuk Hakimliğine dilekçe verilmek suretiyle yapılır.
Mirasçının Tek Taraflı veya Diğer Mirasçılarla Yaptığı Feragatin Niteliği
Mirastan feragat sözleşmesinin hukuken geçerliliği, mirasçı ile mirasbırakan arasında yapılmasına bağlıdır. Mirasçının tek taraflı olarak yaptığı mirastan feragatin hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Dolayısıyla mirasçının bu durumda miras hakkı devam edecektir.
Mirasçının diğer mirasçılarla feragat sözleşmesi yapması ise biraz daha farklıdır. Yargıtay, mirasçının diğer bir kısım veya tüm mirasçılarla yaptığı feragat sözleşmesini tamamen geçersiz saymamaktadır. Eğer diğer şartları da var ise bu sözleşme, mirasın devri niteliğinde kabul edilmekte ve feragat etmek isteyen mirasçının miras hakkı, sözleşmeyi yapan diğer mirasçılara geçmektedir.
DİKKAT! TMK md. 678 uyarınca bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı feragat sözleşmesi, mirasın temliki niteliğinde sayılmayıp, geçersizdir. Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir.
Mirastan Feragatin Sonuçları
Mirastan feragat sözleşmesinin geçerli şekilde yapılmasının sonuçları şunlardır:
- Feragat eden mirasçı, mirasbırakanın mirasına ilişkin feragat ettiği ölçüde haklarını kaybeder. Tamamen feragat halinde mirasbıraskanın mal ve alacakları üzerinde hak sahibi olamaz ve borçlarından sorumlu tutulamaz.
- Karşılıksız feragatte, feragat eden mirasçının altsoyu mirasbırakanın mirasçısı olacaktır.
- Karşılık sağlanan feragatte ise feragat sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça feragat edenin altsoyu da miras hakkını kaybeder.
Emsal Kararlar
- Resmi şekilde yapılmayan feragat sözleşmesi, miras payının devri niteliğindedir;
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/2724
Karar Numarası: 2008/4116
“…Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. nun md. 528), miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK. nun md. 545 ve Y. İç. B.K. 11.02.1959 tarih, 16/14 sayılı kararı). Ne var ki; HUMK. nun 76. maddesi hükmüne göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları sözcükler ve nitelendirme ile bağlı değildir. Mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir.
Somut olayda; davanın tarafları arasında yapılan ve miras bırakan H. tarafından kabul edildiği bildirilerek imzalanan tarihsiz adi nitelikli sözleşme ‘‘miras payından ivazlı feragat’‘ başlığını taşımakta ise de TMK.nun 678 maddesine göre değerlendirilmesi gereken miras bırakanın sağlığında yapılan miras payının devri niteliğindedir. Bu tür sözleşmelerde, devredilen miras payı için karşılık alınması zorunlu olmadığı gibi resmi şekilde yapılması zorunluluğu da bulunmamaktadır. Yazılı olması, miras payının devrinin geçerli olması için yeterlidir. Bu açıklamalara göre, geçerli sözleşmeye değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik yoktur…”
- Feragat sözleşmesinin yürürlüğü için Sulh Hukuk Hakimliğine başvurulması gerekmez;
YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2017/5681
Karar Numarası: 2021/1924
“…Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı Türk Medeni Kanunu’nun 528 ve devamındaki maddelerinde düzenlemiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşididir. TMK’nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK’nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir. Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin “resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca” geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken…”
- Mirastan başkasına lehine feragat,
- İkinci defa yapılan feragat sözleşmesinin geçerliliği;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2024/860
Karar Numarası: 2024/4724
“…Olumsuz miras sözleşmesi, yani Kanun’daki deyimiyle mirastan feragat sözleşmesi ise mirasbırakanın bir mirasçısı ile yaptığı ve mirasçının gelecekte sahip olması muhtemel miras hakkından vazgeçmesini konu alan bir miras sözleşmesidir.
9. 4721 sayılı Kanun’un 529 uncu maddesine göre, “Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmış olup bu kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması hâlinde, feragat hükümden düşer”. Anılan maddede mirastan feragat sözleşmesinin belli bir kişi lehine yapılabileceği belirtilmiş olup; lehine feragat edilen kişi, üçüncü bir kişi veya mirasçılardan biri ya da birkaçı da olabilir. Şayet ilgili sözleşmede mirastan feragatin kimin lehine yapıldığı belirtilmişse, feragat edenin payını da o kişi alır. Kural olarak, feragat edenin payının kime kalacağının belirlendiği mirastan feragat sözleşmesi, lehine feragat yapılan kimse için mirasçı ataması sayılmaktadır. Bir diğer deyişle, kural olarak belirli bir kişi lehine yapılan feragat, aynı zamanda mirasçı atama tasarrufunu da içerir. Anılan maddeye göre ayrıca, lehine feragat edilen kişi herhangi bir nedenle mirasçı olamazsa mirastan feragat hükümden düşer. Anılan bozucu şart ile; lehine feragat edilen kişinin mirastan yoksunluk gerektiren bir fiilinin olması, mirasçılıktan çıkarılması veya mirası ret beyanında bulunması gibi hallerde mirasa hak kazanamayacak olması nedeniyle lehine yapılan kazandırmadan yararlanamayacağından feragatin hükümden düşmesi amaçlanmıştır. Ancak emredici nitelikte olmadığından 529 uncu maddede öngörülen bozucu şartın aksi kararlaştırılabilir.
10. Belirli bir kişi lehine yapılan feragat, lehine feragat yapılan kimse için aynı zamanda olumlu miras sözleşmesi niteliğindedir. Olumlu miras sözleşmesi, mirasçı atama olabileceği gibi belirli mal bırakma tasarrufu da olabilir. Kural olarak, lehine feragat edilen kişi atanmış mirasçı sayılmaktadır. Zira Türk Medeni Kanunu’nda mirastan feragate ilişkin olarak getirilen düzenlemeler, tam feragate ilişkindir. Ancak bu hükümler, emredici nitelikte olmadığından sözleşmenin tarafları, sözleşme konusunun kapsamını serbestçe belirleyebileceği için mirastan kısmi feragat de mümkündür. Gelecekte mirasçı olmaya ilişkin haklı beklentinin tamamından değil, belirli bir kısmından vazgeçilmişse, mirastan kısmen feragat edilmiştir. Ayrıca feragat sözleşmesinin, belirli bir maldan feragat şeklinde yapılmasının önünde de herhangi bir bir engel yoktur. Açıklanan nedenlerle, lehine feragat edilen kimse bakımından olumlu miras sözleşmesinin niteliği, somut olayın özelliğine, taraf iradelerine ve feragat edilene göre 4721 sayılı Kanun’un 516 ve 517 nci maddelerinde öngörülen kriterler çerçevesinde belirlenmelidir. Sonucuna göre lehine feragat edilen kimse, olumlu miras sözleşmesinden kaynaklanan hakkını 4721 sayılı Kanun’un 598, 599 veya 600 üncü maddelerde öngörülen hükümler çerçevesinde elde edebilecektir.
3. Değerlendirme
Somut olayda, TMK m. 529 uyarınca mirastan feragat sözleşmesinde lehine feragat edilen kişinin yasal mirasçı olması gerekmediğinden ve dava konusu sözleşmeler Leyla için mirastan feragat sözleşmesi niteliğinde iken davacı … için TMK m. 527’de düzenlenen üçüncü kişi yararına olumlu miras sözleşmesi niteliğinde olduğundan davacının davada taraf sıfatı vardır. Buna karşın davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir…”
- Feragat eden kişinin de mirasçılık belgesi alabileceği,
- Mirastan feragatin, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybettirmeyeceği,
- Evlilikten hemen önce akdedilen feragat sözleşmesinin geçerli olduğu;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/3547
Karar Numarası: 2023/6122
“…Mirasçılık belgesi istemek, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası ret veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak ret, feragat, mirasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle mirasçılık sıfatını yitiren kişinin payının kime veya kimlere kaldığını gösterir mirasçılık belgesi verilmelidir.
3. Değerlendirme
1.Asıl davada davacılar, mirasbırakan …’nun 31.10.2021 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın sağ kalan eşi olan davalı …’ın, mirasbırakanla düzenlemiş olduğu Tokat …. Noterliği 02.10.2015 tarih ve 5296 yevmiye numaralı “Mirastan Feragat Sözleşmesi” ile mirasçılık sıfatını kaybetmesi nedeniyle davalının mirasçı gösterildiği mirasçılık belgesinin iptalini istemiştir. Davalı-karşı davacı … ise dava konusu edilen “Mirastan Feragat Sözleşmesi” nin geçersiz olduğunu ileri sürerek karşı dava yoluyla sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Bu bağlamda uyuşmazlık dava konusu edilen mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. Mirastan feragat sözleşmesi, mirasbırakan ve müstakbel mirasçı arasında düzenlenen, muhtemel miras hakkından vazgeçmeyi düzenleyen sözleşmedir. Mirastan feragat sözleşmesinin, feragat edenin lehine yapılan kazandırmayı değil, feragat edenin ileride doğması muhtemel mirasçılık sıfatından, mirasbırakanın ölümünden önce vazgeçmesi nedeniyle, sözleşmeyi diğer ölüme bağlı tasarruflardan ayırır. Bu nedenledir ki, mirastan feragat edenin vazgeçtiği hak beklenen haktır. Diğer bir ifadeyle de mirastan feragat sözleşmesi ile feragat eden mirasçı gelecekte kendisine intikal edebileceği muhtemel mirasbırakanın miras hakkına yönelik bekleme durumundan feragat etmesidir. (Antalya O. Gökhan, Sağlam İpek, Miras Hukuku, Ekim 2015, s. 228) Bu bakımdan mirastan feragat sözleşmesi kanunda doğmamış haktan feragatin mümkün olmasına yönelik düzenlenme alanı bulmuştur. Mirastan feragat sözleşmesi ile mirasçı mirasçılığından değil beklenen bir hakkından feragat eder. Zira, miras … mirasbırakanın ölümü anı ile birlikte doğacaktır. (Dural …, Öz Turgut, Miras Hukuku, İstanbul 2021, Filiz Kitabevi, 16. Baskı, s.195)
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Mirasın Kazanılması” başlıklı ikinci ayrımının, “A.Kazanma”, “I.Mirasçılar Tarafınadan” alt başlıklı 599 uncu maddesinde mirasın, mirasbırakanın ölümü anında kazanılacağı düzenlenmiştir. Bu bağlamda, TMK’nın 528 inci maddesindeki “mirasçı” ifadesi ile kanunun “muhtemel mirasçı” ya işaret ettiği açıktır. Nitekim, mirasçılık sıfatı mirasbırakanın ölüm anı ile kazanılacak olup, mirasbırakanın sağlığında mirasçılarının kesin olarak bilinebilmesinin mümkün olmadığı tartışmasızdır. Dolayısıyla, mirastan feragat eden muhtemel mirasçının, en yakın sırada veya derecede yer almasına gerek duyulmaksızın, mirasbırakanın birinci zümrede mirasçısı olmasına rağmen, ikinci zümre mirasçıları ile de mirastan feragat sözleşmesi düzenlenmesi mümkündür. (Dural …, Öz Turgut, Miras Hukuku, İstanbul 2016, Filiz Kitabevi, 10. Baskı, s.196)
4.Davalı-karşı davacı … ile mirasbırakan …’in 02.10.2015 tarihinde evlendikleri, dosya kapsamında tanık olarak dinlenen ve dava konusu sözleşmeyi düzenleyen noter katibi …’ın, dava konusu mirastan feragat sözleşmesinin, tarafların nikah akdinden 15-20 dakika önce imzalandığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan sözleşmenin düzenlenme tarihinde nişanlı olan tarafların nikah merasiminden önce evlilik beklentilerinin yüksek olduğu, nitekim evliliğin gerçeklemesi ve mirasbırakanın ölümü anında, davalı-karşı davacı …’ın mirasçılık sıfatını kazandığı tartışmasızdır. Mirastan feragat sözleşmesi geçerli olarak yapılmakla hüküm ve sonuçlarını mirasbırakanın ölümüyle doğurur. Mirastan feragat eden …, dava konusu sözleşme ile “muhtemel mirasçı” sıfatı ile beklenen … olan miras hakkından feragat etmiş olup, mirasbırakanın ölümü ile mirasçılık sıfatını da kazandığından, sözleşme geçerli şekilde düzenlenmekle hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.
5. Açıklanan hususlarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde ise İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin düzenlediği tarihte davalı-karşı davacı …’ın mirasbırakanla evli olmaması, henüz mirasçılık sıfatı kazanmayan … yönünden sözleşmenin doğmamış haktan feragat niteliğinde olması nedeniyle sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ise de, …’ın, nikah akdinin gerçekleşmesinden 15-20 dakika önce sözleşmeyi imzalaması karşısında evlilik beklentisinin yüksek oluşu, mirasbırakanın ölüm anına kadar ise zaten mirasçılık sıfatının doğmasının mümkün bulunmaması, mirasbırakan …’in ölümü ile mirasçılık sıfatını kazanması nedeniyle dava konusu mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşıldığından, karşı davada mirastan feragat sözleşmesinin iptaline yönelik talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir…”
- Mirastan feragat sözleşmesinin iptali,
- Miras açılmadan önce mirasbırakanın oluru olmadan yapılan feragat sözleşmesi geçersizdir;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2024/860
Karar Numarası: 2024/4724
“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşme düzenlendiği zaman tarafların miras bırakanı … ’in sağ olduğu, TMK’nın 528/1 inci maddesi gereğince henüz açılmamış miras hakkı üzerinde bir mirasçının diğer mirasçılarla veya üçüncü kişilerle yapacağı sözleşmeyi düzenleyen aynı Kanunun 678 inci maddesi; bu tür sözleşmelerin geçerliliğini sağ olan miras bırakanın katılmasına veya oluruna bağlı tuttuğundan mirasbırakanın iştiraki veya muvafakati olmaksızın yapılan dava konusu sözleşme hükümsüz olduğu tanık beyanları ile durumun aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından davanın kabulune; Dörtyol 1. Noterliğinin 06.10.2016 tarih 13685 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.
…
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA…”
- Feragat sözleşmesinin gabin ve irade sakatlığı nedeniyle iptali,
- Feragat sözleşmesinin iptali ispat yükü ve hak düşürücü süre;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/2529
Karar Numarası: 2024/2627
“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muris Hatice Küçükgedikli yönünden yapılan değerlendirmede; murisin 16.09.2014 tarihinde öldüğü, davanın 13.01.2021 tarihinde açıldığı, murisin vefatı ile korkutmanın ortadan kalktığı kabul edileceğinden davanın bu yönden hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, aşırı yararlanma yönünden de davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın yasal süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından reddine, muris … yönünden yapılan değerlendirmede; davacıların manevi baskı iddialarını kanıtlayamadıkları, aşırı yararlanma yönünden tanık beyanlarının incelenmesinde davacıların Boğazlıyan ilçesinde 2 adet taşınmazın kendilerine verildiği düşüncesi ile sözleşmeyi imzaladıkları, bu hali ile aşırı yararlanmadan söz edilmesi için gerekli olan darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik halinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
…
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … Noterliğinde düzenlenmiş olan 3005 yevmiye numaralı sözleşmenin 21.08.1990 tarihli olduğu, muris …’nin 14.01.2020 tarihinde ve muris Hatice Küçükgedikli’nin 16.09.2014 tarihinde vefat ettikleri ve murislerin uyguladıkları iddia olunan manevi cebirin ölüm tarihleri itibariyle ortadan kalktığının kabul edilmesi gerektiği, eldeki davanın açılma tarihinin 13.01.2021 olması, davacıların dayandıkları irade sakatlığı ve gabin hukuksal sebepleri bakımından 1 ve 5 yıllık hak düşürücü süreler, mirastan feragat sözleşmesi başlıklı … Noterliğinde düzenlenmiş olan 21.08.1990 tarihli ve 3005 yevmiye numaralı sözleşmede mirastan feragatin ivazsız yapıldığının açık ve net olarak belirtilmesi nedeniyle edimler arasındaki dengesizliğin sözleşmenin geçerliliğine bir etkisinin de söz konusu olamayacağı, toplanan deliller ve dinlenen tanıkların anlatımlarına göre davacılar tarafından irade sakatlığı hallerinin ispatlanamadığı, … Noterliğinde düzenlenmiş olan 21.08.1990 tarihli ve 3005 yevmiye numaralı sözleşmenin kanunun aradığı resmi şekil şartlarını taşıdığı, resmi belge hükmündeki noter senedinin aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, tarafların serbest iradeleriyle yaptıkları sözleşmede kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında sonucu itibariyle bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
…
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA…”
- Mirastan ivazlı feragat mirasçının mirasçılık belgesinde gösterilerek feragat eden mirasçının payının kime geçeceğinin de belirtilmesi gerektiği;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/2198
Karar Numarası: 2023/3745
“…SONUÇ: Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin yargılamada; mirastan ivazlı feragat eden mirasçıların mirasçılık belgesinde gösterilerek, feragat eden mirasçının miras payının akıbetinin belirlenmesi suretiyle miras payının kime verildiğinin kararda gösterilmesi gerektiği, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun, “Başkanlar kurulunun görevleri” kenar başlıklı 35. maddesi gereğince; Ankara 15. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Daires, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kesin nitelikte kararları arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine, 12.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.”
- Mirastan ivazlı feragat sözleşmesinde ödenen ivazın geri verildiğinin ispatı,
- Feragat sözleşmesinin iptali;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/1650
Karar Numarası: 2024/2091
“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belge ve banka hesapları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde mirastan feragat sözleşmesi nedeniyle davacıya 1.041.427,20 TL ödendiğinin anlaşıldığı, davacının paraları davalı …’a özgür iradesiyle gönderdiği, sözleşmenin tarafı olmayan davalı …’a yemin teklifinin kabul edilemeyeceği, sonuç olarak hata ve hilenin ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
…Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir…”
- Mirastan ivazlı feragat sözleşmesi gereğince ivazın ödenmediğinden bahisle feragatin iptali istemi,
- İvazın ödenmediğinin ödendiğine ilişkin belgeye karşın aynı derecede delille ispat edilemediği;
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/6188
Karar Numarası: 2024/1004 K.
“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, murisin feragat edilen mal varlığı değerlerinin ve sözleşme ile alındığı kabul edilen değerin orantısız olduğu, bu suretle gabin iddiasının yerinde olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.
…Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının baskı ve zorlama iddiasının ve resmi senette yazılı bedelin ödendiğine ilişkin ibarenin aksinin aynı kuvvette belgeyle kanıtlanamadığı, davacı tarafın gabin iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
…Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacının iddiasını ispat edemediği ve sözleşmenin iptal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir…”
ESKİŞEHİR AVUKAT CANSU ÖNÇLER UYANIK